24 Eylül 2011

Yola çıkıyoruz...

Güzel şeydir seyahat etmek...

Birkaç günlüğüne veya haftalığına, alıştığınız, hatta belki sıkıldığınız rutininizden kaçarsınız...Bazımız için değişik yemekler yemek, aynı gökkubbenin altında bambaşka bir manzaraya bakmak, kimsenin anlamayacağını bilerek Türkçe konuşmanın hafifliğini hissetmek; dünyanın çeşitliliği karşısında farkında olmadan şapka çıkarmaktır...Bazılarımız için, ofis-ev-en yakın arkadaşın evi-gece çıkmak için hep gittiğiniz bar-en sevdiğiniz restoran çemberinde bir kırılma, hayatınıza uzak diyarların getireceği taze bir soluk, yeni bir bakış açısıdır belki de...

Ama ne olursa olsun, çoğumuz, eninde sonuna yuvamıza dönmeyi isteriz. Bir süreden sonra vücut, maceranın adrenalini yerine güvenli rutinini, sağına soluna baktığında, önündeki yemekten bir çatal aldığında tanıdıklığı hissetmek ister...ve döneriz. Seyahatin güzelliği, tadında kalmasında, eninde sonunda yuvaya dönüleceğinin bilinmesinde de saklıdır.

Yaklaşık olarak 4,5 yıl önce İstanbul'dan Londra uçağına bindiğimde bir haftasonu Avrupa kaçamağına veya bayram tatilinde kendini alışverişe vurmaya giden bir tatilciden farkım yoktu. Sadece overweight ödemiş ve dönüş bileti almamıştım. Ama kendim de, tek yön biletin ne demek olduğunun farkında değildim. Daha önceleri pek çok defalar gittiğim ve her seferinde ayrı sevdiğim bu kasvet havalı şehirde artık sürekli yaşayacak olmanın verdiği heyecana yenik, damarlarımda adrenalin tepe noktasında, inişi bekliyordum.

O günden bu yana, 2 şehire daha önce yabancı gözlerle bakıp, sonra onlarin tanıdığı oldum. Şu an, üçüncü şehrim olan Dubai'de yaklaşık 1 senedir ikamet ediyorum ve bilinen ama yaşanana kadar idrak edilemeyen bir gerçeği tekrar etmek isterim ki, bir şehre gezmeye gitmekle orada yaşamak arasında dağlar kadar fark var.

Bu yazılar, yurtdışında yaşayan veya yaşamak isteyen, yurtdışında yaşamakla ilgili benim zamanında yaptığım gibi 'romantik' hayaller kuran arkadaşlara, yaşanmışlıklardan örnek vererek nacizane bir akıl verme, 'ben ettim siz etmeyin' tadında yol gösterme, başlangıçta hepimizde olan 'sudan çıkmış balık' hissini giderme ve iyice globalleşen dünyanın kaçınılmaz yan etkisi olan kültür şoklarını en hafife indirme çabasından ibaret...

Bavulunuzdan mutluluk ve heyecan eksik olmasın....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder